‘Kadın Girişimcinin Gözünden: Bize yine meşakkatli toplumsal cinsiyet yolları
‘UN Women’ın yürüttüğü araştırmalar gösterdi ki 2020 boyunca ve hala devam eden Covid-19’tan kadınlar erkeklerden daha olumsuz yönde etkileniyor’. Bu haberi okuyunca gülümseyip ‘Hangi konuda daha az etkileniyor ki zaten’ demiştim içimden. Bu haberi okuduğumda henüz Viveka’da çalışmıyordum ve bir şekilde bu konuyla mücadele etmek için yürütülen projelerden birinin içinde olacağım aklımın ucundan bile geçmiyordu.
Fakat işe başlar başlamaz kendimi Spark ve UN Women tarafından yürütülen ‘Kadın Girişimcilik Programı’ içinde buldum, bir şeyi bu kadar isteyince kendine gerçekten çekiyorsun demek ki. Programa hassas grupta yer alan Orta Avrupa ve Orta Asya’dan onlarca kadın başvurmuştu fakat hepimizin aklında bir soru vardı: birbirinden bu kadar farklı profilde, bu kadar farklı hikayeye sahip kadınlara nasıl aynı eğitimi verecektik?
Şimdiye kadar verilen eğitimler için hazırda girişimcilik modülleri vardı evet ama Viveka ekibinden Emin Okutan’la biraz derinine inince fark ettik ki hepsi androsentrik bakış açısıyla, erkekler tarafından ve erkekler için yazılmıştı. Sonuç olarak 8 modüllük eğitimleri baştan sona taramak ve toplumsal cinsiyetin getirdiği farklılıkları eklemek gerekmişti. Biz de buradan anlamış olduk ki sadece bu program için değil diğer pek çok program için de böyle bir revizyon gerekli hatta hayati.
Kadın Güçlendirme Atölyesi
Eğitimler süresince iş kurmaya, kendini geliştirmeye, öğrenmeye bu kadar istekli olan kadınların tüm bunların yanında anlatacak başka şeyleri de vardı: onları tutan, yavaşlatan hatta durduran… Eğitimleri biz vermesek de Viveka ekibinden Nil ve ben arkada kadınlarla konuşurken farkettik ki, gündelik ama çok gerçekçi sorunla boğuşan kadınların sayısı ne kadar da çok. Çocuğu hasta olduğu için katılamayan, boşanma sürecini ağır atlattığı için iş planını yazacak motivasyonu kendinde bulamayan, ailenin yaşlı bireyleriyle ilgilenmek zorunda olduğu için saati bir türlü uyduramayan...Tabi bütün bunların üzerine bir de Covid-19 eklendi son bir yılda. Ve biz de dedik ki ‘Neden bir atölye düzenleyip birbirimize yaşadığımız zorlukları anlatmıyoruz?’ Sonra kendimizi bir anda farklı ülkelerden gelen onlarca kadının hayatlarının içinde bulduk.
Genç bir kadın olduğu için tedarikçilerden ‘Eşinizle ya da babanızla konuşabilir miyiz?’ cevabı alandan, ‘E ama sen bu dükkanı açarsan çocuğa kim bakacak?’ sorusuna; çalıştığı kurumsal firmada kendisiyle aynı işi yaptığı halde kadın olduğu için daha az maaşa uygun görülenden, zaten kadın olduğu ve ‘bu işi beceremeyeceği’ için çevresinden destek göremeyenine tonlarca hikaye dinledik atölye boyunca. Anlatmaya ve dinlenmeye ne kadar ihtiyacımız olduğunu bir kez daha anladık.
Miro üzerinden gerçekleştirdiğimiz atölyede her kadının güçlü ve zayıf oldukları yönleri, karşılaştıkları zorlukları yazdığı bir şablon yarattık. Kadınlar kendi şablonlarını tamamladı. Ardından başka şablonları ziyaret edip eğer aynı şeyi yaşadıysa ‘Me too’ post-it’i ya da yardım edebileceği bir konu varsa ‘I can help’ post-it’i yapıştırdılar. Yani yürüttüğümüz program yalnızca eğitim vermiyordu, farklı dillerde konuşan farklı sosyo- kültürel yapıdan gelen kadınların hem bu kadar farklı hem de bir noktada aynı olan dertleri için birbirlerine destek olmalarını sağlıyordu.
UN Women Expo 2021
Bu sene ilk kez online olarak düzenlenen Kadın Girişimcilik Fuarına da böylece Emin Okutan’la katılmış olduk. Bu kez güçlendirme atölyesi değil Blueprinting modelleme yöntemiyle kadın girişimcilerin iş fikrinden, iş planı hazırlama ve yürütme süreçlerine yardımcı olacak bir açılış çalıştayı gerçekleştirdik.
Fuar boyunca Covid-19’dan dünya genelinde kadınların işten çıkarılma ve sahip olduğu işletmeyi yürütemeyecek duruma gelmesi dahil en az 800 milyar dolarlık gelir kaybı yaşadıklarının altı çizildi. Bu gelir kaybının üstüne eklenen, pandemi döneminde çok daha fazla ücretsiz ev içi bakım yükü de cabası! Bu çıkarımların önemi büyük... Çözüm önerileri için sorunların net çizgilerle çizilmesi gerekiyor. Buradaki varlığımız ve hevesimiz yukarıda da bahsettiğim sorunların çözümleri için adım atmak heyecan vericiydi.
Cümleleri toparlamak gerekirse, 3 farklı dilde 3 gün boyunca devam eden fuarda girişimcilerin standlarını gezerken kadın ve erkek girişimcileri karşılaştıran çalışmaları hatırladım: kadınlar risk alma konusunda daha cesur adımlar atabiliyor, ikna ve empati kabiliyeti yüksek, hatalarını kabullenme konusunda daha başarılı ve bu hatalardan hızlıca ders çıkarabiliyorlar...
Fuar ve Kadın Girişimcilik Programı biterken aklıma tüm başarı ve başarısızlık hikayeleri, bitmek bilmeyen pandemi, toplumsal cinsiyet rolleri, bir türlü hayata geçirilemeyen fikirler, hayaller, kadın olmanın dayanılmaz ağırlığı geldi. Sonra fark ettim ki bu blogu yazarken hep aynı şarkıyı mırıldanıyorum, o çok bilinen ve hepimize derman olan şarkı: I Will Survive. Yes we will survive!
Notlar:
UN Women Expo 2021 Detayları için: https://eca.unwomen.org/en/what-we-do/economic-empowerment/regional-womens-entrepreneurship-expo
Kaynakça:
https://www.kedv.org.tr/icerik/milyarlarca-insan-en-az-10-yil-yoksulluk-icinde-yasayacak