Yeni Yıl Hedefi: Cheers!

Jan 08, 2022

Viveka’dan  bağımsız olarak, inişleriyle çıkışları zor bir seneydi benim için… Tabiki ülkenin içinden geçtiği durum da senenin zorluğunu katladı.  İnişlerin daha sert ve uzun süreli olduğu bu senede yaptığım işin,  birlikte çalıştığım insanların ve Viveka’nın  aslında benim için ne kadar önemli ve kıymetli olduğunu tekrar anladım.  Belki de hiç bakmadığım bir perspektiften çözümledim.

School of Life’daki şu videoda söylendiği gibi;
“Herkesin hayatı kendi trajedisini barındırıyor…”
(Not: Bu arada videoyu sonuna mutlaka kadar izleyin, süpriz sonlu…)

Felaket  bir hayat yaşadığımı söylemeyeceğim tabi ki ancak benim hayatım için de  kendi trajedisini barındıran bir seneydi, bazılarına sosyal medyadan  şahit olanlarınız vardır ki bu mecralarda çoğunlukla hepimiz “mutlu”  anlarını ve anılarını paylaşıyor. Ben de nadiren burada dert yandım ve  gördükleriniz inişlerin çok çok küçük bir kısmıydı. Tekrar bunlara girip  başınızı şişirmeyeceğim ancak dediğim gibi bunların tamamına yakını  Viveka ve iş dışı yaşadığım zorluklardı.

Ciddi  sağlık sorunları, aileden gelen bazı hukuki ve maddi zorluklar vb. gibi  süreçler inişleri oluştururken, en önemli ve en zor sorum da; 2020'nin sonunda hayatımıza giren kızımın geleceği için daha fazla neler yapmalıyım? oldu.  Malum Türkiye gibi bir ülkede yaşıyorsanız, bu sorunun cevaplanması da  10 kat zorlaşıyor ve her an değişiyor. Geleceğiniz için yapacağınız  finansal planlar bir gecede hatta bir kaç dk’da bir karar ile ters düz  olabiliyor. Bunu bir iniş olarak görmedim tabiki ancak cevaplanması ve  üzerinde çalışılması gereken “zor” bir soru oldu benim için. Yaşadığım  kendi çapımdaki trajedilerle birlikte bu soru da trajedilerin etkisini  sanırım katladı ki, 2021'i benim için zorlukları olan bir yıldı diye  hatırlayacağım.

Bu  zorluklar ve inişlerden çıkışta aileniz ve dostlarınız kadar -belki de  daha çok- işinizin önemini farkettim. Malum, uyku dışında hayatınızın  çoğu “işiniz” oluyor, hele ki girişimciyseniz bu daha da kaçınılmaz bir  durum. O yüzden de zorluklardan, inişlerden ve engellerden kurtulmanın  veya onları aşmanın 2 önemli çıkış yolundan birinin “yaptığınız iş”  olduğuna inanıyorum.

Buradan  itibaren size “hayat koçu” veya “kişisel gelişim uzmanı” gibi kendinizi  geliştirmeniz için -bence anlamsız olan- “verimlilik” önerileri  getirmeyeceğim ama o önerileri de bir hatırlayalım;

Saat 5'de kalkın!
Mutlaka en az 50 kitap okuyun!
Yoga yapın! Podcast çekin…
Kulağınıza sarımsak sokun! (Bu sanırım Akit gazetesiydi ama yukarıdakilerden farkı yok benim için.)

Benim  bu zor senede keşfettiğim ise gerçekten “mutlu” olduğunuz ve  “yarattığınız değerin”, sizle aynı “vizyonu” paylaşan insanlarla  ürettikleriniz kendi trajedilerinizden çıkmanızı sağlıyor. Bu trajediden  çıkarken yarattıklarınız ve ürettiklerinizle de karşılığı kolay  bulunmayan manevi bir doyum yaşabiliyorsunuz.

Benim  bu noktadaki tavsiyem ise; Sabah işe geldiğinizde, yaşadığınız  zorluklardan sıyrılmanızı, mutlu olmanızı ve yarattığınız değerin  sonucunda insanların size söyledikleriyle yüzünüzü güldürmenizi sağlayan  bir işiniz olsun. İster girişimci ister bir yerde çalışan olun;

İnanın hayat mutsuz bir işi sürdürmek için çok kısa ve anlamsız.
2022'de belki bununla ilgili bir değişikliği deneyebilirsiniz; ne dersiniz?

Bakın burada girişimci olun, kendi işinizi yapın vs. gibi tavsiyelerim yok, yanlış anlaşılmasın, mesajım net ve farklı.

Viveka’nın  da bana yukarıda bahsettiğim duyguyu eksiksiz yaşattığını farkettim.  Yaptığımız işteki tüm zorluklara rağmen gerçekten çalıştığımız  girişimcilerden ve kurumlardan duyduklarımız, resmin dışına çıkıp  baktığımızda hissettiklerimizin bize yaşattığı manevi tatminin gerçek  anlamda maddi karşılığı kolay bulunmaz. Burada pekala “maddi kazanç önemli değil, manevi tatmin yaşayın” gibi hele ki Türkiye koşullarına uygun omayan anlamsız bir tavsiye  vermeyeceğim. Ancak yaptığınız işin maddi ve manevi dengesinin bu kadar  önemli olduğunu ben geçtiğimiz yıl anladım.

Ofise  girdiğim andan itibaren; Takım arkadaşlarımla yeni bir program  tasarladığımdaki değer yaratma, girişimcilerin keşif sürecindeki  ilerlemesini gözlemleme, startuplarla finansal planlarla gelecek  öngörüsü oluşturma, partner şirketlerimizle yeni yaklaşımlar keşfetme  gibi konuların bende oluşturduğu manevi hazzın hayatımdaki bir çok  trajediden beni uzaklaştırdığını farkettim. Burada, “Büyük bir aileyiz, ne müthiş şans!” gibi romantik bir argümanım yok ancak pragmatizmle soslanmış bir manevi hazzın iş hayatındaki önemine vurgu var diyebilirim.

Özetle;  Gerçekten hepimizin hayatı kendi trajedisini barındırıyor ve bu  trajediden arınmanın bir çok farklı yolu olabilir. Ben hayatımda  “sevdiğim işi yapmak” yolunu seçtim ve 2021'deki trajedilerimden  uzaklaşırken; bu yolda iyi ortaklar, doğru takım arkadaşlar ve sizi  anlayan partnerlerinizle çalışınca hayatın aslında her koşulda daha  güzel ve anlamlı olduğunu daha da iyi keşfettim. 2021'in bana öğrettiği  en önemli noktalardan biri buydu…

Bu  sebeple; Bu öğrenme ve manevi tatmin sürecinde payı olan tüm Viveka  ekibine, partnerlerine ve dostlarına tabiki teşekkür etmek dışında,  buraları okuyan kişilere de 2022'de ne yapacaksanız sizi trajedilere  değil, trajedilerden uzaklaştıracak bir yol seçin. Kendi trajedimden ne  kadar uzak olursam etrafımda o kadar da iyi bir etki bıraktığımı da  farkettim. Gerçi sanırım bu herkes için geçerlidir ancak bu etkinin  benim hayat gayelerimden biri olması burada beni sanırım biraz farklı  kılıyor.

Hayatın  ve ülkenin tatsız gerçeklerinden kendinizi izole edemeyeceğinizi  biliyorum, etmeyin de zaten, hayat o gerçeklerle ve gerçekliklerle  varoluyor. Ancak yaptığınız işin sizi bu gerçeklikler içinde nefes  almanızı, manevi olarak sizi ve çevrenizi tatmin etmenizi, etki  yaratmanızı sağlayacak bir iş olması için yeni bir yol bulabilirsiniz,  ya da en azından bulmayı deneyebilirsiniz… İyi gelecektir…

Ne  yapıyorsanız aşkla yapın değil, ne yapıyorsanız kendinizi mutlu etmek  için yapın… Zor ama 2022 için sanırım yegane önerim bu olacak…

Sağlıklı ve mutlu bir yıl dilerim:)

Not: Linkini verdiğim videonun sonunu da izleyin mutlaka.)